AŞK



AŞK

Aşk nedir? Bana göre pek çok açıklaması var aşkın. Açıkçası ben bu döneme kadar hangi açıklamayı yapacağımı nasıl bir tanıma koyacağımı bulamamıştım. Öğrendim ki en basit tanımıyla aşk sadece tesadüfmüş..Sonraki evresi de iki insanın aynı gözden bakabilmeyi başarabilmesi...
Şu aralar aşkla ilgili hep aynı şeyi duyuyorum. Aşkın kayıp olduğu!!! Ve pek çok kişi ilk zamanlarda, ‘evet bu kez aşkı buldum diyor’’. Ama sonuç? O aşk dediği duygu da terki diyar oluveriyor. Hep kendi etrafımdan pay biçerim, popüler dünyalar benim düşünce anlayışıma hiç bir zaman dahil olmadı. Yaşadığımız bu çevrede, bu kadar insan yanlızken. Ve herkes aynı duyguyu, aynı heyecanı ararken; mutlu olmak, değer vermek, dürüst olmak, eğlenmek gibi. Bu insanların hepsi de eğlenceli aklı başında insanlarken, nasıl olur da bir araya gelemezler? Karşılaşmazlar?’’. Sanırım bunun en büyük nedeni aşka aynı gözden bakamayışımız...Ya da isteklerimizin biranda değişmesi? Sonrasında da iki insanın ‘’bu kez de olmadı’’deyip, kolay bitirmesi.
Kendi aşklarımdan pay biçiyorum:-) öhüm öheemmm...Öle kırgınlık ayrılıkları yaşamamışım mıdır dıııırrrrr dı dııırrrrr? En azından ben kırgın değilim, konuyu toparlayalım. Zaten topu topu kaç kez aşık olmuşuz, olmuşum? Açıkçası aşk öyle sayı olarak da fazla yaşanmıyor. Aşk şu ömrün boyunca çok az çıkıyor karşına. O ilk an, kurulan ilk cümleler. Ve fark da ediyorsun, bu aşk diyorsun. İşte o anda iki yanlız insan buluşuyor.

O yüzden Aşkı nerde yakalıyorsan yakala, havada, karada, denizde... O anı yakala ve sonsuz mücadeleni ver...

Neden mi bu mücadele isteği? İşte nedenler; etraf bu kadar dejenere olmuşken, bu kadar popüler çevrelerde aşkın adından utandığını, aşkın kendinden kaçtığını bilirken. Bundan sen de nefretle kaçarken. Ve her defasında bunu yüksek sesle söylerken... İlk önce kendimize sahip çıkalım. Ve onun hayatına, yaşadıklarına, onun gözünden bakmayı öğrenelim.Çünkü hepimiz çok farklı büyüdük, çocukluğumuz farklı geçti, okul hayatımız farklıydı. Bu farklılık çok şey katabilir bize. Bu iki yanlız insan biraraya geldiğinde başlar aşkın anlamı. Bu paylaşımla yakalarsın aşkını.Ve senin tanımın yerine oturur; aşk tanımını bulur, zaman kavramını kaybeder. Bulutlarda olmak tabir olur bu anda. Vücut kimyan değişir. Sabah kalkışların tebessümle başlar. Aynada kendine değişik bakışlar atarsın, atarsın itiraf edelim.Düşüncelerin hafifler. Çünkü aşkın sana yaşattığı ifade budur!.
Bu duyguları kaybetmemek adına fark edelim.Ufak takıntıları çöpe atalım.Çünkü sonraki pişmalıklar insanı yıpratıyor, yetişkinlik gururu da işin içine girince, çok canın yanıyor.Dönülmüyor geriye, dönsen de söylenmiş sözler acıtıyor canını. O yüzdendir ki, etraf bu kadar dejenere olmuşken inadına sevelim. Aynı gözden bakmayı öğrenelim.Çekiştirmeyelim aşkın dört bir yanından. Çünkü koptuğunda eskisi gibi bir araya gelmiyor.Parçalar koyboluyor kendi içinde. Elinde de küçük bir parça , yıllar boyu da hatıra olarak kalıyor sende. O hatıra parçayı da alıp başka yüzlere oturtamıyorsun.
Şimdi Aşk nedir? Aşk aslında karşındakini bulduğunda onun gözüyle bakabilmektir etrafa, anlayışını yakalamaktır. Fazla sorgulama, aklında kalan hep o karşılaştığın an olacaktır.
Şimdi aynı gözden Aşka sahip çıkalım.
28/06/2006

Yorumlar

Dincer dedi ki…
Güzel bir yazı gerçekten, tebrik ederim.. Yalnız bir şeye dikkat ettim takıntılı birisi olarak, Word'e yazıp ordan mı kopyaladın bilmiyorum ama bazı yerlerde 'gülücük' karakterin 'J' olarak çıkmış.. Onları da bi düzeltebilirsek, yazı tadından yenmez :)
Fethiye Erkaş dedi ki…
teşekkürler; aynen dediğin gibi yazı eski olduğu için copy yapmıştım ve düzelttim:-)
Örgü Candır dedi ki…
teyzecim çok güzel bir yazı olmuş yüreğine sağlık.. :)
Adsız dedi ki…
binlerce yıllık insanlık tarihinde kimbilir nice büyük aşklar yaşanmıştır. herkes en büyük aşkı kendisinin yaşadığını zanneder ve bir anlam bir mantık aramaya çalışır bu duyguya. fakat nedense bu aşk dediğimiz duygunun bi türlü tarifi çıkmamıştır binlerce yıldır. çünkü aşk herkes için farklıdır. çoğu insan aşkı ilişkinin başında bulduğunu yakaladığını zanneder ama bence o aşk değildir çünkü biter. bazıları aşık olduğunu ilişki bitince anlar. bence gerçek aşk budur. o zaman anlam kazanır ve ölünceye kadar içinde yaşar. üzerine ne yaşarsan yaşa o senin içinde her zaman kalacaktır. aşk ulaşılmazdır, aşk duyguların en şiddetlisi en etkilisidir. insana herşeyi yaptırır. zamanından, parandan, işinden, ailenden, uykundan, sağlığından, onurundan, şerefineden, gururundan hayatta değer verdiğin herseyden hatta hayatından bile vazgeçersin aşk için. aşk bir duygudan ötedir, anlık değildir bir sevinç şaşkınlık hüzün korku gibi duyguların yanına koyamazsın onu. aşk bir hastalıktır. insanın yeme içme uyku gibi fizyolojik fonksiyonlarını bile etkiler. aşk acısı en büyük acıdır insanı yemeden içmeden keser geceleri uyku uyuyamazsın, sabahları binbir türlü rüya ile uyanırsın. belkide delirme noktasında haftalarca aynı şarkıyı dinlersin, saatlerce bir resme bakarsın gözyaşları ile, belkide bir noktaya odaklanıp derin düşüncelere dalarsın. hayat artık zevk vermez herşeyi onun yanına yakıştırdığın için onsuz hiçbirseyin anlamı yoktur. zaman geçmez olur, geceler bitmez olur. burası kırılma noktasıdır dibe vurmadan aşkı göremezsin. aşkı en tepede yaşayıp en dipte görürsün. eğer aşka çok ağır yakalnmadıysan kırılma noktasını sağsalim atlatırsın sonra ondan kurtulmaya çalışırsın birsürü insanla tanışmaya çalışırsın onu beceremezsen her gece alemlere akarsın onuda beceremezsen her gece dışarı çıkıp saatlerce koşarsın ama asla kaçamazsın en son çare kalbinle beraber bir köşeye çıkarıp atarsın. biraz rahatlarsın artık eskisi kadar acıtmaz ama sendende biseyler alıp götürmüştür orası hep boş kalır. her ilişkide doldurmaya çalışırsın fakat aşkın ne kadar büyükse ordaki boşluk o kadar büyük olur ve hiç dolmaz. bu vakitten sonra yapacak bişey yoktur. kaderine boyun eğer hayatta kendince yapmak zorunda olduğun şeyleri yaparak ölümü beklersin. eğer bunları yaşamadıysanız çok şanslısınız çünkü aşık olmamışsınız ve hala aşkı bulabilmek için şansınız var. ama bu kadar laftan sonra ben olsam bırakın aşkı bulmayı yanına bile yaklaşmazdım :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Etekleri Zil Çalmak

Prensip sahibi olabilmek