Kayıtlar

Şubat, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Beklenen mevsim!

Resim
Sabahları uyandığımda hava aydınlanmış oluyor, artık bu günlerde atkımı almadan dışarı çıkabiliyorum. Akşam işten çıktığımda da hava aydınlık olmakda. Biliyor musunuz? Bahar mevsimi çok yakında. Belki bu yazıyı erken yazdım? Ancak etrafdan duyduğum her cümlede "bari bahar gelse" bekleyişi hakim! Cemreler tek tek doğaya düşmekde! Sabahları uyandığımızda bize bir umut olacak doğa... Bu sayede doğa rengarek... Üzerimizden atacağımız kalın paltolar, ellerimiz eldivenler olmadan artık üşümeyecek; heleki sevgülünüz varsa zaten kendiliğinden kenetlenecek eller... Bizim gibi doğanın bu uyanışına karşılık pek çok canlı da uyanacak, binbir çeşit böcek çıkacak doğada karşımıza, o evde gördüğümüzde köşe bucak kaçtığımız böceklere badi parmağın ile iki silme çalacaksın korkmadan... Akşam üzeri olduğunda sadece bir hırka alacaksın üzerine, işte bu yüzden seviyorum bahar mevsimini, herşey hafifler, yükünden arınır, hava başka türlü kararmakda, gün başka türlü doğar. bahar mevsimi; bir uyanı

Sufi'nin Hayat Rehberi

Resim
Yeni bir kitaba başladım! Biraz derin düşünce, biraz nasihat, biraz Sufi irfanı, biraz şiir, biraz öykü, biraz fıkra, biraz masal... "Sufi'nin Hayat Rehberi"yle, geçmişte ve bugün Sufi okullarında öğretilen temel prensipler bir arada. Birliğin ve bütünlüğün 99 şartıyla, insanın kendine yolculuğu. Sufi akademisyen ve öğretmen Neil Douglas-Klotz, bütün erdemleri gündelik kaygılarla birleştirerek bir arınma kılavuzu oluşturmuş. Aşkta ve işte başarıya, Sufi üstatların evrensel bilgeliğiyle ulaşmanın yollarını anlatıyor. Mevlânâ, İdris Şah, Hafız, Rabia, İnayat Han ve daha nice ustadan ebedi öğütler... Kitap başından başlayıp da aman tek sayfa atladım geri dönüp tekrar okuyayım tarzında değil. Ruh halinize göre rast gele bir sayfayı aralayın ve okumaya başlayın. İşte en akıcı yanı da bu kitabın! Sizi özgür bırakıyor, merakınız da ruh halinizde gizli kalıyor. Kitabı okurken birşey daha dikkatimi çekti, kendi yaşadığımız topraklarda varlığını devam ettiren tarih ve kültürü yaba

Kelime Fırtınası

Resim
Herşeyin bir bedeli vardır! Herşeyin bir anlamı vardır? Herşeyin bir zamanı vardır? Bedeli olmayan şey, anlamlı da olmaz, anlamlı olan şey tam da zamanında gerçekleşti ise doruğa ulaşır. Birşey zamanında gerçekleşmiyorsa anlam taşımaz, anlam taşımazsa bedeli de yoktur. Anlamlı gelen şeylere bedel ödenir, bedeli ödeniyorsa zamanında yaşanmıştır, unutulmaz. Yaşam kısadır, göz açıp kapayıncaya kadar geçer, bu sürede anlamlı şeyler yapmadınızsa, sonrasında ödeyeceğiniz bedel pek de anlamlı olmaz, çünkü zamanı geçmiştir. Pazar pazar aklıma düşün kelime fırtınası... iyi haftalar olsun...

Neyzen Tevfik

Resim
Tevfik, 24 Mart 1879 pazartesi günü Muğla'nın Bodrum ilçesinde dünyaya gelmiş. Babası Hasan Fehmi bey aslen Samsun-Bafra ilçesine bağlı Kolay Beldesindendir. Kolaylı soyadı da buradan gelir. Babası Soyadı kanunu çıkınca memleketinin ismini soyisim olarak almıştır.Babasının Kolaylı olmadığı Kolay'da görev yaptığı gibi yanlış bilgiler ortada dolaşmaktadır. Aksine Neyzen Tevfik'in babası Bafra Kolay'lıdır, Neyzen doğduğu esnada Bodrum'da Rüştiye ( Ortaokul ayarında) öğretmenliği yapmaktadır. bir yazar yazacağı romanı anlatırken, anlatacaklarının sonuna gelmiş ve bu sırada neyzen yüzünü buruşturup 'bu konuyu hiç beğenmedim' demiş. yazar da bunun üzerine 'peki ama siz hiç roman yazmadınız ki, nasıl fikir yürütürsünüz?' deyince neyzen 'ben yumurtanın da iyisini bayatını anlarım, fakat hiç yumurtlamadım' diyerek ağzının payını vermiş. Hasan Fehmi Bey, aydın düşünceli, kültürlü, müzikten anlayan, sanatsever ve nükteci bir insan. Anlayışlı, hoşgörülü

Müzik; Andrea Bocelli

Resim
Söyle..., söyle de...., ne söylersen söyle!!! Andrea Bocelli; pek çok kişi gibi ben de hayranım kendisine. Herhalde beğenmiyorum ben bu sesi, bu yorumu diyen kimse yoktur! İlk duyguğumda alıp götürmüşdü beni, hani bilmediğiniz bir dilde şarkı dinlediğinizde yabancılaşırsınız, çok işlemez ruhunuza, anlamını bilemezsiniz çünkü. Ancak Andrea Bocelli'nin sesinden birşeyler dinlemek, anlam ya da merakı bir kenara bırakıyor. Sanki bildiğiniz dilden şarkıları söyler gibi işliyor ruhunuza. Müzik bu noktada evrenselliğini de kanıtlıyor...Sanki müziğin kendisi bu buğulu ses... Sanatçı yeteneği bir yana hayran bırakırken, gerçek yaşam öyküsü de etkiliyor şüphesiz. Daha 12 yaşındayken talihsiz bir durumda görme yetisini kaybetmiş. Ancak yılmamış, şarkılarındaki duygusallığın aksine hukuk eğitimi almış. Allah bir yerden alıp bir yerden de ödüllendirmekde... Dinledikçe sessizleşiyor herşey... www.youtube.com/watch?v=OwfbTVzN-fc

Pazartesi

Resim
Dün öğle yemeğini Taksim'de yemek istedim, hem yemekten sonra da biraz İstiklal Caddesi'nde dolaşır birkaç kitap karıştırırım diye düşündüm.Ancak ben ne zaman Taksim'de yemek planı yapsam, İstiklal'e ilk adımımda bir alana konumlanmış yüzlerce polis, başka bir alanda ellerinde pankartlarını açmış halk ile karşılaşmaktayım! İşte dün de bu manzara ile İstiklal'e giriş yaptım. Elimi çabuk tutmam gerketi çünkü ben yemeğimi yedikten sonra buralar karışabilirdi... Yemeğimi hiç olmadığı kadar hızlı yiyip, çay keyfini bile yapamadan, yine dayanamayıp, D&R mağazasına adımlarım ilerliyordu. Kapıdan girdiğim anda fark ettim ki ben bu ay Atlas dergisi almamışım! Kendi kendime hayıflanarak Şubat ayına ait dergiyi raftan özenle seçtim, sonra gözüm başta renkte atlas dergisine takıldı. Bu ay Atlas Dergisi Arkeoloji adında özel bir yayın sunmuş. O'nu da aldım rafdan... Bunun yanında sadece dergi almıyorsunuz, dergi ekinde pek çok süpriz sizi bekliyor, tavsiye ederim bu ayki

Varlığı ile yok...

Resim
Bir varmış Bir yokmuş misali, Yaşamımızda; Var olunca Yok olan değerler... Allah -- Boşluk Aşk -- Arayış Annem -- Annem İş -- Daha çok iş Stres -- İş Sevgi -- Sahtecilik Hoşgörü -- Savaş Anlayış -- Savaş Eğitim -- Cehalet Liderlik -- Kayboluş Kitap -- Can sıkıntısı Aşk -- Aşk acısı Evlat -- Para Aile -- Yanlızlık İş -- Stres Para -- Huzur İnanç -- İnanç Huzur -- Kıskançlık Evlilik -- Eyvah Evde kaldım mı ben? :)) Master yapmak -- Daha çok maaş isteği Doktora yapmak --

Dört Mevsim Huzur; Senle...

Dört Mevsim Huzur Seni ilk gördüğümde herşey sade İlerleyen tanışmalar, Sonradan farkına vardığım, ardı ardına aklıma düşen sen. Dünlerde aradığım, bir anda yanımda bulduğum sen. Parıldayan çimen rengi gözler. Bir gülüşünle eşsizleşen yüz ifadesi. Yanındayken başka duygular Tarifsiz bir huzur. Bu duygu öncesinde aradığım, bulduğumu düşündüğüm ancak yanıldığım... İşte senle yaşadığım; güven! Bunun için çok değerlisin, bunun için sonsuz mücadelem. Seni ilk baharda tanıdım...( aslında bir yaz mevsimi mi demeli buna?:)) Daha ne mevsimler geçer bilinmez ancak; ben dört mevsimi de senle yaşamak isterim. İzin verirsen; dört mevsim de huzur senle....

Beyaz renklerde; Abant soğuk, Abant sıcak...

Resim
31 Ocak Pazar günü Bugünde saatimin durmaksız çalan alarmı ile güne merhaba diyorum. Ancak gün henüz ağırmamış saat 05,30 sularında. Pencereden dışarı baktığımda hava zifiri karanlık. Karanlığın aksi renginde bir sessizlik hakim ve bu sessizliği aralayan sadece sabah namazına davet, ezan sesi oluyor... Pazar gününün anlayışına inat bu kör vakitte dışarı çıkmak için hazırlanıyorum. Gezi çantam tamam, yolda atıştırmalıklar hazır ve sıkı sıkıya üşümemek adına kat kat giyinerek dışarı atıyorum kendi kendimi. Yoksa iki dakka düşünme payı bıraksam kendime olduğum yerde uyumaktan korkarım... Apartman kapısından dışarı ilk adımda fark ettim ki sokakda tek ses ayaklarımdan çıkmakda; hızlı adımlarımın çıkarttığı ayak seslerim... Bugün gezdikce Abant'a gidiyor! Gezi için buluşma noktamız Kadıköy! Ben biraz geç kalıyorum buluşma yerine... Tüm üyeler gelmiş bile... Gezilerde en çok hoşuma giden şey, kalabalık bekleyiş:)) Toplamda 17 üyemiz ile yolculuğumuz başlıyor. Gezdikce.com yazılımcısı Ser