Değer Bilmek

“Değer bilmek; kaybedince arkasından ağlamak değil, yanında iken sımsıkı sarılmaktır.” Mevlana En sevdiklerimizi en kolay incittiğimiz doğru değil mi? Nasıl olsa bizi çok seviyorlar. Ne olursa olsun bizimle kalacaklar. Onlar bizim ailemiz, eşimiz, sevgilimiz. Bize kızsalar bile, asla gitmezler. Affederler… değil mi? Bir ömür boyu bize tahammülleri vardır. Kızsak da, arkalarını dönüp gitmezler… değil mi? Bazen, ne kadar kolaydır… Ne kolay sinirler tepemize çıkar… Sözler ağzımızdan dökülür… Kapılar çarpılır… Telefonlar kapatılır… Bunlar sesli tepkiler. Bir de sessiz olanlar vardır: Görmezden gelmek, yokmuş gibi davranmak… Özür dilenir ve geçilir her defasında… Sevginin gücü denir… Affedilir… çünkü öncesinde de affedilmiştir. Ya da sessiz kalınmış, sabır gösterilmiştir. Değişen nedir peki? Değişen yoktur. Değişmeyen bir şey vardır: O da sevgi ve değer, kıymet bilmek. Sahte olmayan, tüm samimiyetiyle sunulan sevgi ve kıymet. Bizi sevenin kıymetini yeterince biliyor muyuz...