Enerji


Eskilerden kalma bir söz vardır; “deli mıknatısı gibiyim” diye. 



Hayat, düşüncelerimizin ve enerjimizin dışa yansımasıyla şekillenir. Gün içinde hepimiz bunu deneyimleriz; bazen olaylar ya da durumlar üst üste gelir, bazen de hiç beklemediğimiz anda doğru kişi veya olaylar hayatımıza dahil olur. Bu, düşünce atmosferimizde yarattığımız çekimin bir sonucudur. Çekim Yasası bu durumu şöyle açıklar: Kendimiz hakkında dışa vurduğumuz güçlü enerjiyi tekrar kendimize çekeriz. Kuantum fiziği bunu bilimsel olarak da açıklar; düşündüğümüz her şey, temiz bir zihinle odaklandığımızda hayatımıza dahil olabilir. Evren o kadar sistematik ve düzenli işler ki, “zor” dediğimiz hiçbir şey aslında imkânsız değildir. Önemli bir sınavdan 100 kişi başarılı olmuşsa, bu 100 kişiden biri olmanızı engelleyecek hiçbir şey yoktur. En zeki kişi olmayabilirsiniz, ancak başarı her zaman mümkündür. Etrafımızda yarattığımız enerjilerin sinyalleriyle dolu bir dünyada yaşıyoruz. Bu sinyaller farkında olsak da olmasak da gün içinde hareketlerimizi ve seçimlerimizi yönlendirir. Bu gücün ve değişimin bir parçası olduğumuzu anlamak, hayatımıza yön vermek için önemli bir adımdır. Bu konuyla ilgilenmeye başlamamın ilginç bir nedeni var: Dün, bir arkadaşım çantasından bir tohum çıkardı ve aynı ortamda bulunan birine hediye etti. Tohum, bir düşüncenin somut hali gibidir. Onu eker ve filizlenmesini beklersiniz. Ancak bu sıradan bir bekleyiş değildir; emek verirsiniz, ilgi gösterirsiniz, hep aklınızda olur. Bir şeyin ortaya çıkmasını ve onu görmeyi istersiniz. Hepimizin tercihlerine göre farklı tohumlar vardır. Kimimiz domates, kimimiz biber, kimimiz çiçek, kimimiz ise hurma ekeriz. Ancak her zaman bir istek ve bir niyet vardır. Hayatımız, bu tercihlerimizle şekillenir. Çocukluğumuzdan itibaren oluşturduğumuz çevre, insanlar ve koşullar, tamamen bizim eserimizdir. Ektiğimiz tohumlar bazen sevdiğimiz bir insan, bazen işimiz, bazen evliliğimiz, bazen de sorumluluk duyduğumuz başka bir şey olabilir. Burada çok önemli bir nokta var: Olumlu yanlarını gördüğümüz her şey, bize artı bir değer katar. Bu, filizlenen bir bitkinin yeni dallar ve çiçekler vermesi gibidir. Olumsuzluklarla ilgili karar verdiğimiz anda bile bir değişim başlar. İnsanın kendini bilmesi, seçimlerinin sorumluluğunu alması ve bu doğrultuda ilerlemesi, yaşam kalitesini artırır. Hayat, kendimize yaptığımız yatırımlarla şekillenir. Eğer içsel farkındalık ve doğru bir niyetle hareket edersek, yaşam bize istediğimizden fazlasını sunabilir. Unutmayalım, hayatımız tamamen kendi seçimlerimizden ibaret.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Prensip sahibi olabilmek

Özgün Olmak

Etekleri Zil Çalmak