MEVLANA
"Herşey düşüncededir, gerisi kemik ve kıldan ibaret"
Mevlana'nın doğumunun 801. yılı bugün! Filazof, büyük düşünür... Ne zaman çıkmazlarda olsam bana bir sözü ile yol göstermiştir. Dünyaya bakışı ile bu kadar zaman sonra bile hala yol göstericidir. Mevlana'yı anlamak için manevi duygularla cevap bulmak gerek.
Mevlana’nın asıl adı Muhammed Celaleddin’dir. "Mevlana" adı kendisine sonradan verilmiş, aynı şekilde "Rumi" adı da kendisine sonradan verilmiştir. Efendi anlamına gelen Mevlana adı, O'na daha onsekizinci yaşında verilmiş. Rumi adı da Anadolu anlamına gelir. Mevlana’nın, Rumi diye tanınması, geçmiş yüzyıllarda Diyar-ı Rum denilen Anadolu ülkesinin vilayeti olan Konya’da uzun müddet oturması, ömrünün büyük bir kısmının orada geçmesi ve nihayet türbesinin orada olmasındandır.
Mevlana’nın doğum yeri, bugünkü Afganistan’da bulunan, eski büyük Türk Kültür merkezi Belh’tir. 30 Eylül 1207 (6 Rebiu’l-evvel, 604) tarihinde doğmuştur.
Mevlana Karaman’da bulundukları 1225 tarihinde, babasının buyruğu ile itibarlı, asil bir kişi olan Semerkantlı Hoca Şerafeddin Lala’nın, huyu güzel, yüzü güzel kızı Gevher Banu ile evlendiği anlatır tarih kitapları. Mevlana evlendiğinde henüz onsekiz yaşındadır.
Mevlana’nın, Konya’ya Yerleşmeleriyle İlgili Yorumu: “En iyi ülke Anadolu ülkesidir; fakat bu ülkenin insanları mülk sahibi Allah’ın aşk aleminden ve deruni zevkten çok habersizlerdir. Sebeplerin hakiki yaratıcısı Allah, hoş bir lutufta bulundu, sebepsizlik aleminden bir sebep yaratarak bizi Horasan ülkesinden Anadolu vilayetine çekip getirdi. "
"İnsan, varlıklar içinde Allah'ın bütün sıfatlarına mazhar olan yegane varlıktır."
"İnsan konuşan bir hayvandır, derler. Şu halde o, iki şeyden müteşekkildir. Bu dünyada onun hayvanlık tarafının gıdası, bu şehvet verici şeyler ve arzulardır. Özünün, yani insanlık tarafının gıdası ise bilgi, hikmet ve Allah'ın cemalidir. İnsanın hayvanlık tarafı Hak'tan, insanlık tarafı ise dünyadan kaçmaktadır. "
"İnsanda o kadar büyük bir aşk, hırs, arzu ve üzüntü vardır ki yüzbinlerce alem kendisinin olsa yine huzur bulamaz. Bu zevklerin, arzuların hepsi bir merdivene benzer. Merdiven basamakları oturup kalmak için elverişli değildir; üzerine basıp geçmek için yapılmıştır. Uzun yolu kısaltmak, ömrü bu merdiven basamaklarında heder etmemek için çabuk uyanan ve durumu bilen insana ne mutlu!"
"Aslolan sevmektir. İnsan kendisinde bu hissi duyunca, onu arttırmak için çalışmalıdır."
"bir mum diger bir mumu tutusturmakla isigindan bir sey kaybetmez"
"Kardeşim sen düşünceden ibaretsin, geriye kalan et ve kemiksin. gül düşünürsün gülistan olursun, diken düşünürsün dikenli olursun..."
"Acaba kendi yuzumu nasil gorebilirim? ben ne renkteyim? gunduz gibi miyim, yoksa gece gibi mi? kendi ruhumun naksini, resmini, bir hayli zamandir aradim, durdum. fakat, o naksi, o resmi hic kimsede goremedim.sonunda kendi kendime dedim ki, ayna ne icindir? ayna neye yarar? insan kendini gorsun, bilsin diye icat edilmemis midir? demiri cilalayarak yaptiklari aynalar, gorunen yuzleri gormek icindir. ama can yuzunu gosteren aynanin degeri ise cok pahalidir. bizim can aynamiz ise ancak sevgilimizin yüzüdür."
Dilerim ki Mevlana'nın yaşama bakışı ve hoşgörüsü her daim bizimle yaşasın ve yaşatılsın. Şuanki dönemde en çok ihtiyacımız olan şey şüphesiz hoşgörü ve paylaşım...
"Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol."
Mevlana'nın doğumunun 801. yılı bugün! Filazof, büyük düşünür... Ne zaman çıkmazlarda olsam bana bir sözü ile yol göstermiştir. Dünyaya bakışı ile bu kadar zaman sonra bile hala yol göstericidir. Mevlana'yı anlamak için manevi duygularla cevap bulmak gerek.
Mevlana’nın asıl adı Muhammed Celaleddin’dir. "Mevlana" adı kendisine sonradan verilmiş, aynı şekilde "Rumi" adı da kendisine sonradan verilmiştir. Efendi anlamına gelen Mevlana adı, O'na daha onsekizinci yaşında verilmiş. Rumi adı da Anadolu anlamına gelir. Mevlana’nın, Rumi diye tanınması, geçmiş yüzyıllarda Diyar-ı Rum denilen Anadolu ülkesinin vilayeti olan Konya’da uzun müddet oturması, ömrünün büyük bir kısmının orada geçmesi ve nihayet türbesinin orada olmasındandır.
Mevlana’nın doğum yeri, bugünkü Afganistan’da bulunan, eski büyük Türk Kültür merkezi Belh’tir. 30 Eylül 1207 (6 Rebiu’l-evvel, 604) tarihinde doğmuştur.
Mevlana Karaman’da bulundukları 1225 tarihinde, babasının buyruğu ile itibarlı, asil bir kişi olan Semerkantlı Hoca Şerafeddin Lala’nın, huyu güzel, yüzü güzel kızı Gevher Banu ile evlendiği anlatır tarih kitapları. Mevlana evlendiğinde henüz onsekiz yaşındadır.
Mevlana’nın, Konya’ya Yerleşmeleriyle İlgili Yorumu: “En iyi ülke Anadolu ülkesidir; fakat bu ülkenin insanları mülk sahibi Allah’ın aşk aleminden ve deruni zevkten çok habersizlerdir. Sebeplerin hakiki yaratıcısı Allah, hoş bir lutufta bulundu, sebepsizlik aleminden bir sebep yaratarak bizi Horasan ülkesinden Anadolu vilayetine çekip getirdi. "
"İnsan, varlıklar içinde Allah'ın bütün sıfatlarına mazhar olan yegane varlıktır."
"İnsan konuşan bir hayvandır, derler. Şu halde o, iki şeyden müteşekkildir. Bu dünyada onun hayvanlık tarafının gıdası, bu şehvet verici şeyler ve arzulardır. Özünün, yani insanlık tarafının gıdası ise bilgi, hikmet ve Allah'ın cemalidir. İnsanın hayvanlık tarafı Hak'tan, insanlık tarafı ise dünyadan kaçmaktadır. "
"İnsanda o kadar büyük bir aşk, hırs, arzu ve üzüntü vardır ki yüzbinlerce alem kendisinin olsa yine huzur bulamaz. Bu zevklerin, arzuların hepsi bir merdivene benzer. Merdiven basamakları oturup kalmak için elverişli değildir; üzerine basıp geçmek için yapılmıştır. Uzun yolu kısaltmak, ömrü bu merdiven basamaklarında heder etmemek için çabuk uyanan ve durumu bilen insana ne mutlu!"
"Aslolan sevmektir. İnsan kendisinde bu hissi duyunca, onu arttırmak için çalışmalıdır."
"bir mum diger bir mumu tutusturmakla isigindan bir sey kaybetmez"
"Kardeşim sen düşünceden ibaretsin, geriye kalan et ve kemiksin. gül düşünürsün gülistan olursun, diken düşünürsün dikenli olursun..."
"Acaba kendi yuzumu nasil gorebilirim? ben ne renkteyim? gunduz gibi miyim, yoksa gece gibi mi? kendi ruhumun naksini, resmini, bir hayli zamandir aradim, durdum. fakat, o naksi, o resmi hic kimsede goremedim.sonunda kendi kendime dedim ki, ayna ne icindir? ayna neye yarar? insan kendini gorsun, bilsin diye icat edilmemis midir? demiri cilalayarak yaptiklari aynalar, gorunen yuzleri gormek icindir. ama can yuzunu gosteren aynanin degeri ise cok pahalidir. bizim can aynamiz ise ancak sevgilimizin yüzüdür."
Dilerim ki Mevlana'nın yaşama bakışı ve hoşgörüsü her daim bizimle yaşasın ve yaşatılsın. Şuanki dönemde en çok ihtiyacımız olan şey şüphesiz hoşgörü ve paylaşım...
"Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol."
Yorumlar