Bakkal Ahmet Efendi; iki yumurta çek oradan!
Bu yıl terfi alır mıyız(?) düşüncesinden uzak daha yalın bir işte çalışmak(!).
Kariyerine yön vermeye çalışan bir arkadaşım, herhalde o günün verdiği iş stresinden bunalmış olacak; sigara almak için girdiği bakkal çıkışında. Ne güzel iş bu! demişti yıllar öncesinde...
Olacaksan bakkal olacaksın, kuracaksın tezgahını köşeye, risklerini şu dört duvara yapacaksın! diye devam etmişti...
Kariyerine yön vermeye çalışan bir arkadaşım, herhalde o günün verdiği iş stresinden bunalmış olacak; sigara almak için girdiği bakkal çıkışında. Ne güzel iş bu! demişti yıllar öncesinde...
Olacaksan bakkal olacaksın, kuracaksın tezgahını köşeye, risklerini şu dört duvara yapacaksın! diye devam etmişti...
Kendisi de özel okullarda okumuş, ailesi de bunun için yeterince riskler almıştı. Şuan görüşmüyoruz ancak tahmin ederim hala aynı stres ile çalışmaya devam ediyordur ve terfi de alamamıştır...
Ben de sabah bir başlıyorum iş hayatına, oturduğum masadan kalkmak için bazen çok ciddi nedenlerimin olması gerekiyor. Mecburi ihtiyaçlar(!)
Ben de sabah bir başlıyorum iş hayatına, oturduğum masadan kalkmak için bazen çok ciddi nedenlerimin olması gerekiyor. Mecburi ihtiyaçlar(!)
Yerimden kalkıp da, gelene kadar harcadığım o zaman diliminde, gelen mailler gözlerimi yerinden pörtletiyor. Ki bunları tane tane okuyup, cevaplamak da başka bir yetenek istiyor...
İşte böyle(!) zamane gençliği biz, siz ve gelecek kuşaklar hep bir meslek seçme telaşında.
Olamadık bir bakkal.(!). Atamadık taburemizi dışarı, kaynaşamadık diğer esnaf ile... Hayatın rutin ama bir o kadar güçlü ilişkileri bu işlerde... Dışarıdaki hayattan ve ilişki mesleğinden edinemedik biz.
Bakkal Ahmet Efendi; oradan iki yumurta çek! sepet sallanır bakkalın camının önünde...
İki seslenirsin; sana iki ekmek de uzatır bakkal efendi.
Eğer o gün mahlleden geçmedinse fark eder, ertesi günü seni gördüğünde de söyler. İşte bahsetmek istediğim de budur. İşi dışındaki insan ilişkileri, samimi ilişkiler.
Yine krizler yaşarsın, ödemelerin gecikir. Ancak hergün gözlerini yoran bilgisayardan, belin rahatsızlanmasın diye yapıştığın sandaliyenden, sağ elinin uzak kalamadığı yüzyılın keşfi mause aletinden daha kötü değildir besbelli...
İçinde biraz huzur, açık hava, iki tavla salladığın, yıllar yılı müşterin olan kişiler varsa huzurdur.
İşte böyle(!) zamane gençliği biz, siz ve gelecek kuşaklar hep bir meslek seçme telaşında.
Olamadık bir bakkal.(!). Atamadık taburemizi dışarı, kaynaşamadık diğer esnaf ile... Hayatın rutin ama bir o kadar güçlü ilişkileri bu işlerde... Dışarıdaki hayattan ve ilişki mesleğinden edinemedik biz.
Bakkal Ahmet Efendi; oradan iki yumurta çek! sepet sallanır bakkalın camının önünde...
İki seslenirsin; sana iki ekmek de uzatır bakkal efendi.
Eğer o gün mahlleden geçmedinse fark eder, ertesi günü seni gördüğünde de söyler. İşte bahsetmek istediğim de budur. İşi dışındaki insan ilişkileri, samimi ilişkiler.
Yine krizler yaşarsın, ödemelerin gecikir. Ancak hergün gözlerini yoran bilgisayardan, belin rahatsızlanmasın diye yapıştığın sandaliyenden, sağ elinin uzak kalamadığı yüzyılın keşfi mause aletinden daha kötü değildir besbelli...
İçinde biraz huzur, açık hava, iki tavla salladığın, yıllar yılı müşterin olan kişiler varsa huzurdur.
Yorumlar