Bir önceki gün, ondan önceki gün, daha önceki gün ve sonra bugüne uyanışım hep güven dolu. Ben uyuyorum güvende, sen uyanıyorsun güvende, ayağımı bastığım toprak, gökte dalgalanan bayrağım, herkes güvende...
Biz güvendeyiz, sen de güvendesin, peki birbirimize güveniyor muyuz?
Ya da daha dün 11 şehit verdiklerimiz ne düşünüyordu her gününde? O güne dair düşüncelerinde neler dolaşıyordu? Ne umutları ne sevinçleri vardı yaşama karşı? Yürekleri sevgi dolu muydu?
Ben uyandım başımı göğe kaldırdım gök mavi, ışıl ışıl, güneş sıcak!
Giden şehitlerin ailelerinin rengi ise kırmızı. En acı kırmızı, en karanlık kırmızı , en yakıcı renk kırmızı...
Söyle kaç yaşındasın? Daha çocuk, daha düşüncelerinde nefret yer etmemiş dahi, daha hayat başlamamış gencecik yüreklerde... Uzanmış öylece, sessiz sakin, ölüm nedeni derin kuşrun yarası, bir değil çok yerinden yaralanmış. Oluk oluk kırmızı renkler boşalmış bedeninden, gözleri sönmüş sonra, elleri düşmüş, en son başı düşmüş... Kaç yaşında? Daha çocuk! Belki de aşık bile olmamış... Daha, belki de, ya da, aslında O bir çocuk???
Renkler ne acı, renkler ne kadar da anlamsız aslında...Hayat renksiz ne kadar da anlamsız... benim için dün öyleydi, bugün öyle, yarın öyle olacak...
Sonra ateş düştüğü yerde kalacak...
21 Haziran 2010 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Ertelemek: Yargının Değil, Anlayışın Alanı...
"Bazen hiçbir şey yapmamak, kendimizi yitirmemek için tek çaredir.” Bazı günler, yapılacaklar listesi önümüzde bir duvar gibi durur. Ba...
-
Yaşama tarafsız gözle bakıldığında, hiçbir kuralsızlık, dağınıklık veya katı bir kuralcılık görmeyiz. Kainat herkes için aynı şekilde yaratı...
-
Etekleri Zil Çalmak Osmanli'da gayrimuslimler (hamamlarda saniyorum) giysi uclarina minik çanlar takmak ve yürüdüklerinde yerlerini bell...
-
Sanki beynimde filler en yavaş adımları ile ilerliyor; bam güm/bam güm! ve bu her adım beynimde yankı yankı yankılanıyor... işler çok yoğu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder