8 Haziran 2010 Salı

Uzak olmak acıtmaz...



Kader denilen şey uzak olmakdan yana oyunu kullanınca... Meğer yakın olmaya çabalamak pek çare değilmiş!
kocaman dünyaya karşı, kaç m2lik alanda bu koşturmaca...
burada da zaman şaşmışsa eğer, uzak olmak daha bir motive hayata devam etmek adına...
en çok da çabaladıklarıma mahçubiyetim... mahçubiyetim pişmanlık duygusuna nedenler sunmakda zorlanışım. sunduğum en mantıklı nedenlerimi dahi acıtınca pişmanlık, insanoğlu bu haklı çıkmağa karşı daha da istek duyar uzaklaşmaya,
uzak olunca geçer mi hiç? geçmez tabi! ancak yine de pişmanlık olsun! varsın yine de acıtsın düşüncelerimi... bu kez bilirim ki mantığıma sunacağım en geçerli neden; uzak, olmadı! demektir...

Hiç yorum yok:

Çatlaklardan İçeri Sızan Işık

  Kusurlarımızı altınla onarmayı öğrenebilir miyiz? Japon estetik anlayışında derin bir öğreti vardır: Kintsugi. Anlamı basittir ama etkisi...