Kolay Olan Geçer, Doğru Olan Kalır

 Hayatta ilkeli kalmak çoğu zaman kolay değildir. Dış dünyadan gelen baskılar, beklentiler ve yanlış anlaşılmalar arasında insanın kendi değerlerine sadık kalması bir mücadele gerektirir.

Bu yazı, ilkeli bir yaşamın ne demek olduğunu hem kendi bakış açımdan hem de bazı yazarların güçlü sözleriyle birlikte ele alıyor.

Kolay olanı değil, doğru olanı seçmenin bedelini ve değerini birlikte düşünelim.

Kolay Olan mı, Doğru Olan mı?

Bazen hayatta en zor şey, içinden bildiğin şeye sadık kalmaktır.

Bir karar verirken, bir duruş sergilerken ya da bir şeyden vazgeçerken…

Kolay olanı değil, doğru olanı seçmek. İşte asıl mesele burada başlar.

Çünkü ilkelere göre yaşamak; zaman zaman yanlış anlaşılmayı, yalnız kalmayı, terslenmeyi göze almayı da beraberinde getirir.

Dümdüz yolda yürümek yerine, inişli çıkışlı bir patikayı seçmektir bu. Ama o patika, nereye çıktığını bilenlerin yoludur.

İlke, Cesaret İster

Modern dünyanın sunduğu şey konfordur.

Hızlı kararlar, geçici ilişkiler, yüzeysel başarılar…

Ama ilkeler böyle işlemez.

İlkeli yaşamak, “kolay yaşamayı” reddetmektir. Çünkü iç tutarlılık, dış uyuma her zaman denk düşmeyebilir.

“İlke, yalnız kalmayı göze alabilmektir.” Albert Camus

Camus’nün bu sözü çok şey anlatır.

Bazen ilkeli yaşamak, bir kalabalığın içinde sessizce doğruda durmaktır.

O duruş fark edilmeyebilir. Ama insan, içindeki bütünlüğü korur.

Hayatın Derin Katmanı

“Hayatı mutfak ve yatak arasında yaşayan insanlar, herkesin hayatı öyledir sanır.”

Bu söz, kendi dar dünyasında sıkışmış kişilerin dış dünyayı da aynı sınırlılıkla yorumlamasını anlatıyor.

Ama insan sadece tüketerek, geçip giderek değil; düşündükçe, seçtikçe, vazgeçtikçe derinleşir.

İlkeli yaşam da işte burada başlar: Herkese benzeyerek değil, kendine sadık kalarak ilerlemekte.

“İnsan kendini gerçekleştirmekle sorumludur.” Viktor E. Frankl

Frankl’a göre insanın en temel sorumluluğu kendi potansiyelini hayata geçirmesidir.

Ama bu; ilkesiz, şekilsiz, yönsüz bir hayatla mümkün değildir.

Çünkü anlam, sadece yaşamakta değil; nasıl yaşadığını seçebilmekte gizlidir.

Yorgunluk Değil, Yerine Oturmuşluk

İlkeli yaşamak alkış getirmez.

Hatta çoğu zaman sessizliktir karşılığı. Ama içten içe bir “yerine oturmuşluk” duygusu verir.

O duyguyu başka hiçbir şeyle takas edemezsin.

“Kendine sadık kalmak, dünyaya sadakatten daha değerlidir.” Henry David Thoreau

Dünya senden bir şey isterken sen başka bir şeye inanıyorsan, seçim yapman gerekir.

Ve her seferinde içindeki sesi seçmek, seni dışarıdan yalnız ama içeriden güçlü biri yapar.

Sonuç: Ucuz Hayatlar Ucuz Kalır

İlkeli bir yaşam bedel ister.

Kısa vadeli hazlardan, onay ihtiyacından, “herkes böyle yapıyor” kolaylığından vazgeçmek gerekir.

“Kendine karşı dürüst kalmak, her tür başarıdan önce gelir.” Friedrich Nietzsche

Kolay olan geçicidir.

Ama kendine sadık kalmak, uzun vadede içsel bir iz bırakır.

Ve bazı izler, görünmese de en derin olanlardır.