Kayıtlar

Kasım, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Özlemek...

Resim
Bir şeyleri özlediğinde ne yaparsın? Özlediğin ne ise onu bulursun. Ya da özlemini sonlandırmak için başka alternatifler üretirsin. Bu senin tercihine kalır. Ya olmayan birşeyi özlediğinde ne yaparsın? Peki bu daha önce olan ama artık mümkün olmayacak imkansız birşey ise...? İşte o zaman anılar devreye girer ve seni ayakta tutar. Yoksa seni varlığından haber aldığın birini özlemekten ne alıkoyabilir ki? Benim özlemim annem için... Annnemi özlediğimi şuana kadar alçak sesle bile kendime itiraf edemedim. Annemden sonra ne kadar zaman oldu sayamadım da... Geçen zaman belki daha da ketum olmamı sağlayacak biliyorum. Aslında buna alıştım da demiyorum, ama sanırım özlemek duygusunu en ağır haliyle yaşıyorum. Annemin varlığının anlamını ve “O” olmadan yaşanan bu sürede, O'nu nereye koyduğumu daha iyi hissediyorum. Bazen arkadaşlarımın anneleri bu durumu bilmedem benim canım anneme selam söylüyorlar...Bazen açıklıyorum bunu, bazense sessiz bir baş sallaması ile cevaplıyorum... Ailemde bir

Kriz

Resim
Hepimiz elinden oyuncağı alınmış çocuklar gibiyiz. Şimdi ne olacak deyip, kendimizi haksız yere cezalandırılmış gibi hissediyoruz. Peki sorun nerde? Biz ne yaptık ki kariyerimiz ve gelecek planlarımız bu kadar etkilendi? Bunca yıl boşuna mı okuduk? Pek çok arkadaşım işsiz kaldı şu kriz başlangıcında. Başlangıç diyorum çünkü bu başlangıç bile bize ağır bedeller ödetiyor. Korkarım ki önümüzdeki günlerde ben de bu işsizler furyasına dahil olacağım, olabiliriz. Ve şuan yapacağımız en iyi şey işimize sahip çıkmak. Aslında birkaç ay öncesinde mırın kırın ederek çalıştığımız işten bahsediyorum. İnsanoğlu ürettikçe yoluna devam ediyor. Kendini oyaladıkça da mutlu oluyor. Çalışmak ve bu anlamda bir işe sahip olmak şu dönemde en büyük değer. Hem maddi hem de manevi olarak... Sabah uyandığında işe gitmek için hazırlanıyorsan şanslısın... Öncesinde rutin dediğimiz bu yaşam şeklini kaybetmemek çabası hakim hepimizde.... Değil mi? Açıkçası ben de dahil olmak üzere çok şımarmamış mıydık? Çok yakın ge

Hissetmek

Gülmece

Resim

Dünya 5m2'den İbaret

Resim
Bana bunu bir kez daha kanıtladı dünya. Nasıl mı? Bir fotoğraf albümüne bakıyorum, ve bu albümde beklemediğim biri çıkıyor karşıma. Bu albümde ne aradığına mı şaşırırsınız? Yoksa bu albüme neden sonuna kadar baktığınıza mı? O an yaşadığım şaşkılık bir süre devam etti... Hepimiz buna benzer olaylar yaşamış, bu dönemleri sorgulamışızdır. Bende bu durumlar on kat daha fazla yaşanıyor. Nedenini bilmiyorum? Aslında yaşamda herşey tesadüf değil midir? Dünyaya gelmemiz vs. Bu tesadüfler yaşamı şekillendirip, anlam veremediğimiz şekilde bizi şaşırtıyor. Ama sonrasında bunları olağan kabul ediyoruz. Bazense yaşanılanlara anlam vermeyip herşeyi orada bırakıyoruz. Tesadüfler hep ummadık zamanlarda çıktı karşımıza, bu nedenle bizi çok şaşırttı. İsteklerimizin son buldu ya da üzerine sünger çektiğimiz olaylarda çıkıp geldi tesadüf. İyi ya da kötü bizi şaşırttı bu sayede. Başka bir örnek; bir geziye katılıyorum. Gezide tanıştığım bir arkadaşımın çektiği fotoğraflara bakıyorum sonrasın

Kariye Müzesi

Resim
Müzeyi ziyarete giderken yolda dikkatimizi çeken sonbahar mevsimini anlamdıran ağaç yaprakları. Hava biraz soğuk ama güneş arada bir kendini gösteriyor. O ara yukarı bakıyoruz ve biraz önce görünen ağaç yapraklarına inat dalda kalmak için mücadele veren bir yaprak. Belki de yaprak değil... Kariye Müzesine dışarıdan baktığımızda dikkatimizi çeken bir pencere. Renk tonları yaşanmışlığı her haliyle hissettiriyor... Kariye Müzesi içerisinde bulunan giriş kapısı. duvarlar mermerlerle kaplı. Kapı gücü simgeler gibi büyük inşaa edilmiş. Aynı şekilde yerler de mermerlerle döşenmiş. Mermerler desenli, bu desenler dikkatlice bakılınca yorumlanabilir şekillerden oluşuyor. Ve mermerler Marmara Denizinde bulunan Marmara Adası'ndan getirilmiş. Günümüzde adada hala mermer ocakları bulunmakta. Kariye Müzesi (Chora Kilisesi) 6. Y.Y.’a kadar giden bir geçmişe sahip. Bizans Döneminde kilise olarak hizmet vermiş. İstanbul'un Fethi'den sonra 1511 yılı Osmanlı Döneminde de camii olarak kulla

İstanbul Modern Sanat'ta Üç Gezenti

Resim
2 Kasım pazar günü :Çiğdem Ersoy, Melis Zararsız ve ben Tophane'de, İstanbul Modern Sanat'taydık. "Şehir Yükseliyor" video gösterisi, “Suyun Bir Arada Tuttuğu” fotoğraf sergisi ile “İnsan Halleri”fotoğraf sergisi ve geçmiş tarihten günümüze dek gelen önemli ressamların "Modern Deneyimler" resim sergisini görme fıratını yakaladık. İlk kez İstanbul Modern'i ziyaret ediyordum. Bulunduğu yer itibariyle beni biraz şaşırtsa da iç bölümüne girip de manzarasını gördüğündümde fikirlerim değişti. Gizemi de burada gizli sanırım. Girişte güleryüzlü bir görevlinin yardımları ile sergi bizim için start alıyordu. Sergi giriş ücreti 7-YTL, isterseniz sergide bulunan eserler hakkında detaylı bilgileri dinleyeceğiniz telsiz telefon görünümünde bir makina veriliyor. Makinanın ücreti 3-YTL. Eserler numaralandırılmış ve bu numaraları makinede tuşladığınızda size eserler hakkında detaylı bilgi veriyor. Bu sayede o dönemi ve eserin hikayesini özellikle de yazarın hayatını öğre

Nasıl Olmak??? (Fark Etmek)

Resim
Herşeyi ortaya döküp çekiştirdiğiniz dönem ? Bu dönemde düşün düşün her şey sorgulanır. Yapılacak en kolay şey budur çünkü. 11 Ekim Cumartesi günü görünmez bir kaza geçirdim. İçler acısı ama yine de bu konu hakkında yazacağım. Sağ ayağımın üzeri iki yerden, yine aynı ayağımın alt kısmı da bir yerden kesildi. Dikiş sayısı anlamında kendimce rekora koştum sayılırım; yirmi adet dikiş:-) Şu ana kadar sağlık ve genel yaşam koşullarında kendimi hep şanslı hissetmişimdir. Şans faktörü hep yüzüme gülmüştür. Ama bu kez çok daha farklı oldu. Şu beş gün evde olup, ayağa kalkmama durumunu kabul etmek hiç kolay olmadı. Bu geçici duruma alışmak için kendinizce yöntemler buluyor, en kolay nasıl ayağa kalkacağımı, nasıl dengede duracağımı öğrendim; yılmadan... En önemlisi yardım almadan bunu yapmayı istemek seni ve etrafını ister istemez zorluyor. Sonrasında edindiğim iki değnek ile bu hal biraz daha kolay geçti şükürler olsun... "Nasılsın(?)" bu sözün anlamını kavradım şu süre içinde. &quo

İstanbul'u Keşfetmek

Resim
26,07,2008 Her ne kadar etraf kalabalık da olsa , benim için sessiz bir sabah... Güneş tam da yüzüme yansıyor. Biraz yakıcı ama rahatsız etmiyor. Karşımda eşsiz bir boğaz manzarası.. Yer Dolmabahçe Sarayı, elimde simit.... Uzun süredir özlemini çektiğim o çıtır çıtır, mis kokulu ve susamlı... Yanında da olmazsa olmaz cam bardakda çay... Dolmabahçe Sarayı avlusunda girişte, hemen sağ tarafda, deniz kenarında bulunan bu bölüm çok keyifli bir yer. Neredeyse on yıldır geliyorumdur buraya... Ağaçların gölgesi ile boğaza karşı pineklemek çok keyifli... İstanbul'un karmaşasından uzaklaşmak için birebir bir yer. (benim için) Ve sanıyorum pek çok kişi burasını bilmiyor. Hemen dışarda otopark önünde bulunan yeri biliyordur. Bugünkü program boğazda gerçekleşecek bir tekne gezisi. FinansNetwork İstanbul’ün düzenlediği bir gezi. Sarayın bahçesinde yaptığım bu güzel kahvaltıdan sonra geziye katılmak için buradan ayrılıyorum. Planım Saraydan çıkıp, Beşiktaş yolundan devam ederek, Ortaköy'e do