Kriz


Hepimiz elinden oyuncağı alınmış çocuklar gibiyiz. Şimdi ne olacak deyip, kendimizi haksız yere cezalandırılmış gibi hissediyoruz.

Peki sorun nerde? Biz ne yaptık ki kariyerimiz ve gelecek planlarımız bu kadar etkilendi? Bunca yıl boşuna mı okuduk?

Pek çok arkadaşım işsiz kaldı şu kriz başlangıcında. Başlangıç diyorum çünkü bu başlangıç bile bize ağır bedeller ödetiyor.
Korkarım ki önümüzdeki günlerde ben de bu işsizler furyasına dahil olacağım, olabiliriz.
Ve şuan yapacağımız en iyi şey işimize sahip çıkmak. Aslında birkaç ay öncesinde mırın kırın ederek çalıştığımız işten bahsediyorum.

İnsanoğlu ürettikçe yoluna devam ediyor. Kendini oyaladıkça da mutlu oluyor. Çalışmak ve bu anlamda bir işe sahip olmak şu dönemde en büyük değer. Hem maddi hem de manevi olarak...

Sabah uyandığında işe gitmek için hazırlanıyorsan şanslısın... Öncesinde rutin dediğimiz bu yaşam şeklini kaybetmemek çabası hakim hepimizde.... Değil mi?

Açıkçası ben de dahil olmak üzere çok şımarmamış mıydık? Çok yakın geçmiş zamanla, şimdiki dönemi karşılaştırdığımda bunu daha iyi gözlemliyorum... Öğle yemeklerinde bile özel biryerlere gitme çabasında olduğum, sonra akşamları için değişik programlar yaptığım dönemler ve şuan en iyi şeyin az ve öz davranıp bu kriz dönemini en iyi şekilde atlatmam gerektiği düşüncesi bu.

Tabi ki kendimizi herşeyden soyutlayamayız; birşeyler yapılmalı, gezilmeli, keşiflerde bulunulmalı. Eleştirdiğim nokta bu değil.
Ama olmayacak fiyatlar ve ücretler gördük, ödedik. Buna da itiraz etmedik maalesef... Bir makarna olsa olsa ne kadar olabilir sorusunu düşünmeden kabul ettik ve ödedik.... Buna da alıştık, yazık ki yine kabul ettik.... Ve tekrarladık.... Makarna sadece bir örnek benim için, bu örnekleri herkes kendince çoğaltabilir.... İşte bahsettiğim şımarmak duygusu bu!!!

Bir de madalyonun öbür yüzü var tabi. Bu krizden en çok biz etkilendik diye düşünüyoruz ama bir kesim için bu çok daha farklı. O’nlar, bizim gibi şimdiki dönemle geçmiş dönem arasında kıyaslama bile yapamıyor... O ederinden çok daha yüksek fiyata ödediğimiz makarnadan haberleri bile yok. O’nlar için kriz olsa da, olmasa da sosyal yaşantıları yok çünkü. Çünkü bizim askıya aldığımız pek çok şeyi zaten yapmadıkları için bildikleri tek şey sadece hayatta kalma mücadelesi.
Yaşam onları hiç şımartmadı çünkü?

Elinden oyuncağı alınmış olmak hoş değil, ama o oyuncağa hiç sahip olmamış olmak da neyle karşı karşıya olduğumuzu düşündürmeli bize....

Etrafınızdaki her şeyi gözleyin ve bu geçici yaşamda sahip olduğunuz her şey için müteşekkir olun...

Yorumlar

citlembik dedi ki…
Her zamanki gibi yorum yapmadan geçemeyeceğim. Bu kötü kriz günlerimizi böylesine güzel anlattığın için çok teşekkürler... Böylece yaşadıklarımız kalıcı olacak. Senin gibi yazarlar sayesinde... Kişisel fikrimi soracak olursan kriz var diye sanki bu durumu kullanıyorlar bazı firmalar. Bana nedense öyle gelmekte. Fırsat bu fırsat küçülmeye gidelim mantığı. Zam da yok bu yıl eyvallah ama nasıl yaşamamızı bekliyor bu insanlar ben de onu anlamıyorum. Enflasyon bile yüzde 7 olmuşken bize sıfır .... Gerçekten çok zor oldu yaşamak...Acaba diyorum başka kentlerde nasıl yaşam. İzmir gibi Ankara gibi... Manisa gibi... Antalya gibi...daha mı kolay ???
Adsız dedi ki…
ne güzel anlatmışsınız, biz çok şımardık. 2009 yılı neler getircek bekliyoruz. yazılarınızı zevkle okuyorum, duyarlılığınız için teşekkürler fethiye hanım.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Etekleri Zil Çalmak

Prensip sahibi olabilmek